AK Parti, CHP’li İBB Yönetimimin 1000 gününü mercek altına aldı. AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe ve İBB AK Parti Küme Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu düzenledikleri basın toplantısı ile 2019 yılında vazifeye gelen yeni İBB idaresinin geçen 1000 günde ne yaptığını ve yapmadığını anlattılar. Kabaktepe ve Göksu, geride kalan 1000 günü “İstanbul’un kayıp yılları” olarak nitelendirdiler.
Ak Parti İstanbul Vilayet Başkanlığı’nda ‘İstanbul’un Kayıp 1000 Günü’ başlığı ile düzenlenen basın toplantısında birinci konuşmayı AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe yaptı.
“Bugün sizlerle, İstanbul ve İstanbulluların sükût-u hayale uğratıldığı, hak ettiği hizmetten yoksun bırakıldığı, “İstanbul’un Kayıp 1000 Günü’nün” değerlendirmesini yapacağız” diyerek kelamlarına başlayan Kabaktepe, “1000 günlük süreci, daha gerçek tabir ile aziz İstanbul’un hizmet tarihinden kayıp 1000 günlük sürecini periyotlara ayırarak tahlil edeceğiz. Bu periyotlar bütün İstanbulluların da şahit olduğu gerçeklere işaret edecektir” dedi. Kabaktepe konuşmasına şöyle devam etti:
BİRİNCİ PERİYOT: ALGI BALONLARI VE MAZERETLER DÖNEMİ
Sayın İmamoğlu, “birlikte çalıştığı ajansın talimatları ile” olsa gerek, misyona geldiği günden bugüne, her iki cümlesinden birini “engelleniyorum” algısı üzerine kurdu.
Nerede yanlış yapsa, nereyi eksik bıraksa, ne vakit reaksiyon alsa, çabucak ‘engelleniyoruz’ feryadı ile beceriksizliklerin üzerini örtmeye kalktı.
Mağdur edebiyatı prim yapmayıp, ürettikleri mazeretler reaksiyon almaya başlayınca Lider Beyefendi, lisan değiştirdi ve artık ‘engelleniyoruz’ telaffuzunu kullanmamaya başladı.
Çünkü, öğrendi ki, 3 yıl boyunca kadim kent için koşmaz, İstanbullu için terlemez, sadra şifa bir icraat yapmaz isen engelleniyoruz algısı ile kimseyi kandıramazsın!
İKİNCİ DEVİR: GUGUK KUŞU SİYASETİ DÖNEMİ
Bilirsiniz guguk kuşları yuva yapmaz, yuva yapan öbür bir kuşun yuvasını sahiplenir ve yavrusunu ona büyüttürür.
Sayın İmamoğlu, ne yazık ki İstanbul’a paha katacak hiçbir projeyi kendisi ve takımı yapmadı ya da yapamadı.
ÜÇÜNCÜ DEVİR: MAVİ BONCUK SİYASETİ DÖNEMİ
Sabah, Şehidimiz Eren Bülbül için yanlış fotoğrafla olsa da bir başsağlığı iletisi yayınlıyor. Akşam, terörle kontaklı şahısları takımlı çalışan olarak belediyeye alıyor.
İç kavgalarından mülhem, bazen global CHP’li takılırken, duruma nazaran Atatürk milliyetçisi görünme eforuna giriyor. Yani diyeceğim o ki, lider bir yerlere ‘I am ok…’ demek için her duruma nazaran başka bir konum alıyor. Biz buna “Mavi Boncuk Siyaseti” diyoruz.
DÖRDÜNCÜ PERİYOT: TATİL VE SEYAHAT DÖNEMİ
Ne tesadüftür ki, her kriz periyodunda tatillerde, eğlencelerde, keyif ortamlarında uzunluk göstermenin sıkıntısında olmuş, veyahut onun tabiri ile kriz devirleri ne hikmetse daima tatil vakitlerine denk gelmiştir.
Görünen o ki, “Suç bende değil, krizler yanlış vakitte geldi” cümlesi, kendileri açısından dengeli bir yaklaşım olacaktır. Sel olur, kar olur fırtına olur, zelzele olur, İstanbul’da istenmeyen ne kadar durum varsa olur, gel gör ki Lider Beyefendi ya tatilde ya balıkçıda ya cümbüşte olur.
“Başkanı aradım. Bana “Sen bak keyfine dedi”” cümleleri ile ortaya koydukları aymazlığı ve kibirli duruşu bu kentin insanları asla unutmayacaktır. Bu olanlara şaşırdık mı? Hayır!
Çünkü, halkın problemlerini önemsememe, insanımıza kıymet vermeme, algı ile bedel veriyor üzere görünme yalnızca İmamoğlu’nun değil, CHP zihniyetinin kodlarında var.
BEŞİNCİ DEVİR: TERK EDİLMİŞLİK SENDROMU DÖNEMİ
Sayın İmamoğlu, kendisini vefatına, cansiperane destekleyenleri tarafından bir anda terk edildi. Bir anda yalnızlığın girdabına itildi.
Belediyeye geldiği günden buyana oluşturduğu algılar ile milletimizin gözünü boyamaya çalışan sayın İmamoğlu, bu sefer en yakın arkadaşları ve destekçileri tarafından “Bu kadar yeter!” denilerek terk edildi.
NEDEN TERK EDİLDİ?
Çünkü hakikatlerin gün yüzüne çıkmak üzere bir tabiatı vardır. Güneş doğdu, oluşturmak istedikleri algı duvarlarının pencerelerinden hakikat güneşi girmeye başladı. Ve her şeyin hoş değil, her şeyin kurgu olduğu ortaya çıktı.
ALTINCI DEVİR: KONUK LİDER YOLCU DÖNEMİ
Misafir Başkan’ın umut pazarlayarak ve algılar üzerine bina ederek çıktığı yolda, bırakın daha güzelini yapmak, tabir yerinde ise işleyen sistemi bozduğu, maharetsiz ve başarısız bir idaresi daima birlikte deneyim ederek 3 yılı geride bıraktık.
Eleştiri ve tenkitlerimiz, bir sonraki seçimde, bırakın İstanbul’u, Beylikdüzü’nü bile kazanma ihtimali olmayan turist liderin, bu kadim kente 1.000 gün kaybettirdiğini bir kere daha göstererek, İstanbul’un kalan 2 yılı en az hasarla tamamlamasını sağlamak.
Sonrasında inşallah; AK Parti takımları olarak ehliyet ve liyakatli takımlarımızla İstanbul’u hasretini çektiği günlere döndürecek, kaybedilen 5 yılı telafi etmek ve yeni bir muvaffakiyet öyküsü yazmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz.
Milletimizin ve kentimizin menfaatine, her makul teklife evet deriz! Sonuna kadar ardında dururuz. Siyasetimiz makbul siyasettir… Çünkü yapacağımız bütün çalışmaların sonuçta halkımız tarafından makbul görünmesi, beğenilen bir tebessüm ile takdir edilmesi olmazsa olmazımızdır. Siyaset yapmanın tabiatı da budur. Bu yüzden yapacağımız çalışmalarda bizler halkımızın makbuliyetini önemser ve önceliklerimiz ortasında görürüz.
İşte tam da bu yüzden gelecekten emin olabiliyoruz. Şimdiden, hem 2023, hem de 2024 seçimlerindeki zaferlerden emin olabiliyoruz. Çünkü bizim için, kriter milletten yana ve milletimizle yan yana olabilmektir. Bunu başarmak bizim için muvaffakiyetlerin en büyüğüdür.
Bu his ve kanılarla hepinizi en kalbi hislerimle selamlıyor, kaybedilen günlerin AK Parti Belediyeciliği ve beşere hizmet odaklı siyaset soluğuyla telafi olacağı aydınlık İstanbul günlerinde buluşmayı ümit ediyorum.
İBB’NİN KARNESİ ÇOK ZAYIF
Kabaktepe’nin akabinde kürsüye çıkan İBB AK Parti Küme Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu bir sunum eşliğinde yeni İBB idaresinin 3 yıllık icraatlarını anlattı. Göksu sunumuna İBB Meclisi’nde sürdürdükleri muhalefet usulünü, “Gözlem, ikaz, teklif, tenkit, İstanbul ismine hesap sorma, muhalefet performansımız ve hesap verme” formunda özetleyerek başladı. CHP’li İBB idaresinin misyona geldiği birinci aylarda ve hatta birinci yılında çok fazla tenkide yönelmeden olup biteni gözlemlediklerini kaydeden Göksu, “Bir sonraki etapta, gördüğümüz eksik ve aksaklıklar konusunda ikaz ve tekliflerimizi yaptık, İstanbul ve İstanbulluların menfaatleri doğrultusunda yol gösterici olduk. İkaz ve tekliflerimizin dikkate alınmadığı durumlarda tenkitlerimizi ve tahlil yollarını ortaya koyduk. Hem İBB Meclisi’nde, hem de başka mecralarda İstanbulluların kümemize vermiş olduğu yetki çerçevesinde, onlar ismine hesap sorduk. Bir taraftan halkımız ismine İBB idaresinden hesap sorarken, başka yandan da muhalefet kümesi olarak İstanbulluya hesap verme şuuruyla kümemizin performansını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. 3 yılda İstanbullular ismine ne yaptık?” diye sordu ve şunları lisana getirdi: “İBB Meclisi’nde 283 adet soru önergesi verdik. 12 adet Araştırma Kurulu kurduk. İstanbul halkının menfaatleri doğrultusunda çeşitli hususlarda İBB Meclisi’ne 128 adet yeni gündem hususu sunduk ve bunların karara bağlanmasını sağladık. AK Parti meclis üyeleri olarak, meclise % 94 oranında iştirak sağladık. Kanal İstanbul gerçeklerinin bilinmesi için mecliste genel görüşme yapılmasını teklif ettik. Ve bu genel görüşme yaparak kamuoyuna Kanal İstanbul konusunda gerçek bilgiler verdik. Basın toplantıları, tv programları ve öteki bağlantı mecraları vasıtasıyla İstanbullulara gerçekleri anlattık”.
CHP’NİN İDARE ANLAYIŞI: İFTİRA, İNTİHAL, İHMAL
İBB AK Parti Küme Başkanvekili M. Tevfik Göksu, CHP’li İBB’nin üç yılda ortaya koyduğu idare anlayışını da “AK Parti periyoduna ait tutumu”, “İstanbul’a ait tutumu” ve “Vaatlerine ait tutumu” başlıkları altında kıymetlendirdi. AK Parti periyoduna ait tavrında İBB idaresinin “iftira” ve “intihal”i seçtiğini söyleyen Göksu; “AK Parti devrinde yapılanları daima kötüleme ve geçmişe daima iftara atmayı seçtiler. AK Parti devrinde yapılan projeleri tabela asarak yahut değiştirerek kendileri yapmış üzere lanse edip siyasi intihal yaptılar” dedi ve bunlara Yenikapı’daki makam aracı gösterisini, ‘İmara değil, halka açıyoruz” sloganıyla daha evvel açılan Kemerburgaz Kent Ormanı’nın ikinci defa açılışını, AK Parti periyodunda başlatılan yahut tamamlanan Kurbağılıdere’nin ıslahını, Üsküdar yağmursuyu yatırımlarını, 25 yıldır hizmet veren Merter Kapalı Otoparkı’nın ve 1996’da yapılan Cemal Kamacı Spor Kompleksi’nin yeni açılmış üzere gösterilmesini örnek olarak gösterdi.
CHP’nin İstanbul için tavrını da, “İptal ve durdurma”, “İhmal ve geriye gidiş”, “Algı, reklam ve israf”, başlıkları altında görsellerle anlatan M. Tevfik Göksu, “Bu idare birinci olarak İstanbul için hayati kıymete haiz projeleri iptal etmekle işe başlamıştır” dedi ve bunlara Silahtarağa İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi Temel Atmama merasimini, Levazım- Dolmabahçe Tüneli’nin durdurulmasını, Çekmeköy – Sancaktepe – Sultanbeyli Metro sınırına beton dökülerek kapatılmasını ve dikey bahçelerin sökülmesini örnek verdi.
Göksu, İBB’deki “İhmal ve geriye gidiş”i anlatırken de, “Bu idare; İstanbul’u yönetme, ortaya çıkan ani problemlere tahlil üretme ve temel hizmet alanlarında yatırım yapmayı daima ihmal etmiştir” dedi ve kentsel dönüşüm bütçesinin 6 kat düşürüldüğü, bütçenin her yıl artmasına karşın yatırımların daima düştüğünü söyledi.
ALGI, REKLAM, İSRAF
“CHP’li İBB idaresi iş yapmak yerine algı, reklam ve çokça israf yapmıştır” diyen Göksu bu mevzuyu da çeşitli örneklerle anlattı. AK Parti devrinde İstanbul’un tanıtım mecralarını dev projelerin temel atma yahut açılışlarının duyuruları süslerken yeni idareyle birlikte İstanbul’un lisanının değiştiğini ve, “İstanbul senin”, “Yeni bir başlangıç”, “16 milyon için çalışıyoruz”, “Birlikte başaracağız” halinde içi boş sloganlarla doldurulduğunu kaydetti. İBB’nin 2022 bütçesinde kentsel dönüşüm için 492 milyon ayırırken, reklam, tertip ve gösteri için 849 milyon ayırdığını lisana getiren Göksu, “Reklam, sarsıntıdan kıymetli mi?” diye sordu.
KENDİLERİNİ DE İNKÂR ETTİLER
CHP’li İBB Liderinin seçim öncesi vaatlerine ait tavrını da anlatan Göksu, “Bu bahiste da kendini inkâr ve engellenme palavrasına sığınıyorlar maalesef” dedi.
Kendini inkâr ve engellenme palavrası konusunda “CHP’li İBB idaresi seçim öncesi ne söylediyse zıddını yaparak kendini inkâr yoluna gitmiştir” diyen Göksu somut örneklerle bu görüşünü destekledi ve slaytlar eşliğinde şöyle konuştu: “Söz namustur, kimsenin ekmeği ile oynamayacağız diyerek vazifeye gelen İBB idaresi 15.819 çalışanının işine son verdi. Buna karşılık 50.574 yandaşı da İBB’de işe aldı. Hani kelam namustu? Seçimden evvel (Borçlanmak ihanet) diyordu. İBB Lideri niçin daima borçlanıyor? İBB Bütçesi’ni en az yüzde 50 artıracaktı. Tam bilakis bütçedeki özkaynak % 28’den % 14.9’a düştü. Kelam verdiğin 100 bin adet kentsel dönüşüm konutu nerede? 100 bin araçlık kapalı otopark nerede?”.
ENGEL BUNLARIN ZİHNİNDE
İBB Liderinin daima “engelleniyoruz” savlarına da açıklık getiren AK Parti Küme Başkanvekili Göksu, “CHP’li İBB idaresi beceriksizliğini örtmek için engellenme mazeretine sığınmaktadır” dedi ve şöyle devam etti: “İBB iki halde engellenebilir. Ya merkezi yönetim tarafından yahut İBB Meclisi tarafından. 2021 yılında İBB merkezi yönetimden 20 milyar gelir gelmesini öngörmüş. Pekala kaç para gelmiş? 25 milyar 617 milyon gelmiş. Engelleyen bir yönetim beklenenden daha çok gönderir mi? Pekala İBB Meclisi’nde engellemiş miyiz? Meclise gelen evrak sayılarına ve bunlara verilen evet, hayır oylamasına bakalım.
İki partinin net halini burada göreceğiz ve gerçek ortaya çıkacak. 2016-218 yıllarını kapsayan AK Parti devrinde meclise gelen belge sayısı toplam 6.504. CHP bunların yüzde 29’una hayır dedi. 2019 -2022 yıllarını kapsayan yani CHP devrinde İBB Meclisine gelen evrak sayısı 4.702. Cumhur İttifakı ise bunların yalnızca yüzde 2.4’üne hayır dedi. Bunlar da yeşil alanların imara açılması ve satılması, LGBT Müdürlüğü kurulması yahut evraklardaki eksikliklerden kaynaklanıyor. Hani mani nerede? Birebir halde İBB Meclisi’ne gelen borçlanma evraklarındaki evet, hayır oranında da dayanılmaz bir fark var. Bizim vaktimizde borçlanma evraklarının % 20’sine CHP hayır dedi. Biz ise borçlanma evraklarının % 0.5’ine hayır dedik. Kim kimi engelliyormuş? Onları engelleyen yok. Lakin mahzur onların zihninde”.
İLGİNÇ 2 ENGELLENME YALANI
M. Tevfik Göksu, İBB Liderinin 2 farklı engellenme palavrasını basın mensupları ile paylaştı. Göksu bunları şöyle özetledi: “İBB Lideri bir gün (Milyonlarca vatandaşın kullanacağı İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metrosunun üretimini kimse engelleyemeyecek. Proje hazır, yatırımcılar hazır, finansman hazır. Fakat bir imza eksik Neden?) diye bir twitt attı. İncirli – Beylikdüzü Metrosu’ndan bahsediyor. Merhum Kadir Topbaş vaktinde avan projesi yapılan bir çalışmadan. Ben de bir twitte 4 palavra diye yanıt verdim. Zira burada 4 tane palavra var. Proje hazır değil, daha avan proje. Yani tabiri yerindeyse kara kalem çalışma. Kesin proje olmadan yatırımcılar nasıl hazır oluyor? Palavra iki. Pekala finansman hazır ise niçin Cumhurbaşkanlığı’na onaya gönderiyorsunuz? O da palavra. Zira paran hazır olsa, projen hazır olsa Cumhurbaşkanlığı’na onaya gerek yok. Başlar yaparsın. Finansman hazır değil, dış kredi için onay almak istiyor. Hani finans hazırdı? Tek bir imza eksik de palavra. Eksiklikler giderilmeden devlet senin dış kredi kullanma nasıl onay versin? Elhasıl koskoca bir palavra engellenme öyküsü.
Size değişik bir engellenme palavrası daha. 7 Temmuz 2021’de Meclis’e gelen bir borçlanma belgesi için, 10 Ağustos 2021’de yani meclise gelişinden 34 gün sonra bir merasimde konuşan lider (8 aydır belgemiz mecliste bekliyor, engelleniyoruz) cümlesini kuruyor. Dediğim üzere 7 Temmuz’da geliyor evrak. Ağustos’ta meclis zati tatil, toplanmıyor. Alın size kocaman 2 yalan”.
KARNE ÇOK ÇOK ZAYIF
M. Tevfik Göksu konuşmasının son kısmında “CHP’li İBB İdaresi vaatlerini gerçekleştirebildi mi?” diye sordu ve sağlıktan eğitime, spordan kültüre, yeşilden gençliğe, engellilerden yaşlılara kadar İBB Liderinin seçim öncesi verdiği vaatleri ne oranda gerçekleştirdiğini tek tek anlattı. İBB idaresinin bir çok hususta vaadinde sıfır çektiğini anlatan Göksu, “En optimist kıymetlendirme ile vaatlerinin yüzde 5.9’un yapabildi, yüzde 11.1’ini kısmen gerçekleştirebildi, yüzde 83’üne de başlayamadı bile. Yani karne çok çok zayıf. CHP’li iBB’nin idare konusunda gösterdiği beceriksizlik İstanbul’un 1000 gününe mal olmuştur. İstanbul her geçen gün geriye gitmektedir. İstanbulluların bilmesini isteriz ki, İBB AK Parti Kümesi olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da İstanbul ve İstanbullunun menfaatine olan her âlâ şeyin yanında, her berbat şeyin karşısında olacağız” dedi.
İMAMOĞLU’NA 10 SORU
Göksu sunumunun sonunda İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’na 10 soru yöneltti. Göksu şunları sordu:
1. Bu kente 1 metreküp ilave pak su kaynağı ürettiniz mi?
2. Kendinizin başlayıp bitirdiği bir tane atık su arıtma tesisi var mı?
3. Projesini yapıp inşaatına başladığınız 1 metre yeni metro çizgisi var mı?
4. Planlayıp hizmete açabildiğiniz 1 km karayolu var mı?
5. Şahsen temelini atıp inşa edebildiğiniz bir tane spor salonu var mı?
6. Sıfırdan başlayıp inşa ettiğiniz bir tane yüzme havuzu var mı?
7. Projelendirip inşaatına başlayabildiğiniz bir tane kültür – sanat merkezi var mı?
8. Projesini kendinizin yapıp başladığı bir tane ömür vadisi var mı?
9. 150 gün 150 proje diyerek açılışlarını yaptığınız projelerden kaç adedini kendiniz başlattınız?
10. Bütün bu soruların karşılığı hayır olduğuna nazaran, 3 yılda harcadığınız 233 milyar TL’yi nerelere ve hangi gayeyle harcadınız?