İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, yayınladığı son analizde Türkiye’nin art arda yaşadığı krizlere ve yüksek enflasyona rağmen Darwin’in evrim teorisine atfedilen “Güçlü olan hayatta kalır” sözündeki gibi genç nüfusunun getirdiği demografik getiriler ve güçlü büyümeyle desteklendiğini yazdı.
Laura Pitel tarafından kaleme alınan makalede, turizm ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren adı açıklanmayan bir şirketin üst düzey yöneticisinin “Son 20 yıldır çok çalıştım ama ülkemiz 1990’lardaki haline geri döndü. Bu ülke o kadar dirençli ve dinamik ki, bir şekilde çoğu insan hâlâ ayakta. Ama bu ülke başka bir Güney Kore olabilirdi. Bugünkü durumuyla kıyaslandığında nerede olabileceğini düşündüğümde çok üzülüyorum” sözlerine yer verildi.
Yatırım bankası Renaissance Capital’in Baş Ekonomisti Charlie Robertson, Türkiye’yi takip ettiği 25 yıl boyunca Türkiye’nin “yumuşak ve şiddetli darbeler, sürekli üç haneli enflasyon ve çoklu döviz krizleri” yaşadığını belirterek, “Darwin’in ‘en güçlünün hayatta kalması’ kuralı Türkiye’de kesinlikle geçerli” dedi.
Türkiye’nin genç nüfusunun demografik getirileri ve güçlü gayri safi yurtiçi hasıla büyümesiyle de desteklendiğini sözlerine ekleyen Robertson, hükümetin büyümeyi desteklerken aynı zamanda para birimini desteklemeyi amaçlayan bir dizi alışılmışın dışındaki önleminin ülkenin kredi notunu baskı altına aldığı ve sonunda “geri dönebileceği” riski olduğu konusunda da uyarıda bulundu.
Batılı şirketler enflasyonla mücadele ediyor
Analizde dünyada Batılı şirketler son on yılların en yüksek enflasyonuyla boğuşurken, Türkiye’deki meslektaşlarının ise neredeyse 10 kat daha yüksek bir enflasyonla durumun üstesinden gelmeye çalıştıklarına dikkat çekildi.
Ağustos ayında yüzde 80’i aşan resmi enflasyonun satın alma gücünde yol açtığı erozyon göz önüne alındığında, Türk patronların karşılaştığı pek çok zorluktan birinin de işçi ücretleri olduğu belirtildi. Görüşlerine yer verilen DHL Express’in Türkiye CEO’su Mustafa Tonguç, geçen yaz fiyat artışları başladığında 1.100 çalışanın ücretlerini artırmaya ikna etmek için merkeze 50 temel ürünün maliyet listesini hazırladıklarını ve bunları Almanya’daki muadilleriyle karşılaştırdıklarını belirterek, “Böylece ücretlere bu yıl üç kez zam yapabilirdik. İş dünyası olarak küresel ekonomiyi düzeltemeyiz ama çalışanlarımıza olabildiğince özen gösterebiliriz” dedi. Son 12 ayda çok sayıda şirketin iflas ettiğini belirten Tonguç, “İnsanların iş güvencelerinden emin olmaları gerektiğini düşündük” diye konuştu.
‘İş dünyası Erdoğan’a kırgın ve kızgın’
Türk iş dünyasının büyük bir kısmının, yüksek enflasyona rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na faizi yükseltmeme talimatı veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kızgın ve kırgın olduğu belirtilen yazıda, “Yine de giderek istikrarsızlaşan ekonomi yönetimi iktidarın ilk yıllarındaki istikrardan bir kopuşa işaret etse de, yöneticiler en azından 1980’ler ve 1990’lardaki zor dönemlerden yüksek enflasyon ve para biriminin zayıflığıyla başa çıkma deneyimine sahip olduklarını söylüyorlar” denildi.
Gazeteye konuşan Türk otobüs üreticisi TEMSA’nın CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, geçen aralık ayında liranın yeni bir rekor düşük seviyeye ulaştığı son keskin düşüşün “hoş olmadığını” kabul ediyor.
Ancak Doğancıoğlu, Türkiye’de ve dünyada enflasyonun yükselmeye başlamasıyla birlikte “hemen vites değiştirdiklerini” ve düşük marjlı elektrikli olmayan araçların üretimini artırmak için gereken finansmana erişmeye karar verdiklerini belirterek, “Açıkçası uzun vadede yüksek enflasyon ya da hiperenflasyon sağlıklı değildir. Ancak bir şirket olarak pazarı kaybetmemek için çevik kararlar almanız gereken tatlı bir nokta vardır. Enflasyonist bir ortamda erken yatırım yapmanın da bir erdemi vardır” dedi.
‘Türk şirketleri döviz borçlarını azalttı’
Danışmanlık şirketi GlobalSource Partners ekonomist Murat Üçer’e göre, son yıllarda bir dizi darbe atlatan Türk şirketleri, dolar ve euro cinsinden borçlarını “dramatik” bir şekilde azaltarak ve döviz biriktirerek liradaki dalgalanmalara maruz kalma riskini azalttı. Borçların azaltılması, 2018’de yaklaşık 200 milyar dolar olan net açık döviz pozisyonunu bugün yaklaşık 100 milyar dolara düşürdü. Üçer, “Bu memnuniyet verici ve anlaşılabilir bir gelişme” dedi.
KAYNAK: halktv.com.tr