– 19 yaşındaki Emine Mutlu, 11 yıldır bağımlı olduğu oksijen cihazından, ‘organ bağışı’ ile kurtuldu
19 yaşındaki genç kız, 11 yıldır oksijene bağımlı yaşıyordu, organ nakli ile hayata tutundu
Emine Mutlu: “11 yıldır oksijene bağımlı yaşıyordum, şuan çok mutluyum nefes alabiliyorum”
ANKARA – Yaklaşık 11 yıldır oksijene bağımlı olarak hayatını idame ettirmeye çalışan 19 yaşındaki Emine Mutlu, kendine uygun akciğerin bulunması ile sağlığına kavuştu. Mutlu, “11 yıldır oksijene bağımlı yaşıyordum. Çok şükür ki 11 Eylül’de akciğer nakli oldum. Şuan çok mutluyum nefes alabiliyorum” dedi.
Kistik fibrozis hastalığı ile mücadele eden ve 11 yıldır oksijen tüpüne bağımlı olarak yaşayan 19 yaşındaki Emine Mutlu, kendine uygun akciğerin bulunması ile sağlığına kavuştu. 11 yıl boyunca yaşamsal fonksiyonlarını gerçekleştireceği en ufak hareketlerin bile kendisi için çok zor olduğunu kaydeden Mutlu, geçirdiği operasyon sonrasında oksijene bağımlı olmadan nefes alabilmesinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Ayrıca, hastalığı sebebiyle bir okul hayatı olmadığını kaydeden Mutlu, nakil ile birlikte normal hayatını yaşamak istediğini ve üniversite sınavına girerek Hukuk Fakültesine girmek arzusunda olduğunu belirtti. Hastalık sürecinin çok zor olduğunun altını çizen Mutlu, “11 yıldır oksijene bağımlı yaşıyordum. Çok şükür ki 11 Eylül’de akciğer nakli oldum. Şuan çok mutluyum nefes alabiliyorum. Öncesinde makineye bağlı yaşıyordum. Allah razı olsun ki donörüm sayesinde şuan yaşama tutundum. Daha mutluyum. Küçük çocukların yapabildiği hareketler benim için çok zordu. Ama inşallah yaşıtlarım gibi yaşayabileceğim. Daha mutluyum. Organlarımızın toprak altında çürümesi, yok olması değil, benim gibi içi yaşam dolu arkadaşlarıma umut olması daha iyi. İnşallah vatandaşlarımız örnek olur ve duyarlı olur. Organlarının çürümesi yerine bağış yaparlar” ifadelerini kullandı.
“En ufak isteğim çantamı koluma takıp yürümekti”
Hastalık nedeniyle içinde kalan bazı şeyler olduğunu ve nakil sonrasında bunları da gerçekleştirmek istediğini dile getiren Mutlu, “En ufak isteğim çantamı koluma takıp yürümekti. Dışarı çıkarken, ‘acaba oksijenimin şarj aleti var mı, her şeyimi, ilaçlarımı aldım mı’ bunlar benim için çok önemli faktördü. Ama şuan kafamda hiçbir düşünce olmadan çantamı alıp çıkabilmek çok güzel bir duygu” şeklinde konuştu.
“Benim gibi birçok arkadaşım bekliyor nakil olmayı, tekrardan nefes almayı”
Hastalık sebebiyle hayatının neredeyse tamamına yakınını evde geçirdiğini, bu sebeple de okul hayatı olmadığını kaydeden Mutlu, “Şuan lise mezunuyum, evde eğitim aldım. Yani okul hayatım olmadı. Sürekli hayatım evin içerisinde geçti; ilaçlarla, tedavilerle, egzersizlerle. Ama inşallah bundan sonra hayatımı daha iyi yaşayacağım. Tabi ki üniversite düşünüyorum. Hukuk bölümü düşünüyorum, inşallah olur. Benim gibi birçok arkadaşım bekliyor nakil olmayı, tekrardan nefes almayı. Umarım organları bulunur ve hayata tutunurlar” dedi.
“Organ bağışı hayat kurtarır, lütfen organlarımız çürümesin ve yeni hayatlar bulsun”
Kızının hastalık sürecinde çok zorluklar yaşadığını vurgulayan anne Münevver Mutlu, “Kızım akciğer nakli olduğu için çok mutluyum. 11 yıldır oksijen makinesine bağlıydı. Sürekli evin içindeydi. Dışarı çıkacağımız zaman, ‘bataryanın şarjı nerede, ilacımız nerede’ diye merak içerisindeydik. Ama şimdi hayata bağlandı. Çok teşekkür ederim. Şunu söylemek istiyorum; ‘organ bağışı hayat kurtarır, lütfen organlarımız çürümesin ve yeni hayatlar bulsun.’
“Akciğer nakli tüm organlar içerisinde en zor olan ve en karmaşık olan organ nakli”
Akciğer naklinin tüm organlar içerisinde en zor yapılan nakil işlemi olduğunu kaydeden Ankara Şehir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Akciğer Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Erdal Yekeler, “Akciğer nakli tüm organlar içerisinde en zor olan ve en karmaşık olan organ nakli. Bu yönüyle ülkemizde belki de en son hayata geçen ve rutin bir program olarak yapılabilen organ nakli olmuştur. 2012 yılına kadar ülkemizde akciğer nakli ihtiyacı olan hastalarımızı yurtdışına sevk etmek durumundaydık. Ama diğer organ nakillerine baktığımız zaman, 1980’lerden bu yana çok da yüksek bir başarı oranıyla yapılıyor. Akciğer naklinin zorluğu belki de bu işin 2012’lere kadar aksamasına sebep olmuştur diyebiliriz. 2012’den sonra ülkemizde bu operasyonları gerçekleştirebilir hale geldik ve artık bu şikayetle yurtdışına hasta sevkine gerek kalmamıştır” açıklamasında bulundu.
“Akciğer naklinden 20 gün sonra, artık oksijen bağımlılığından kurtuldu”
Emine Mutlu’nun nakil gerçekleştikten kısa bir süre sonra oksijen bağımlılığının sona erdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yekeler, vatandaşları organ bağışçısı olmaya çağırarak şunları kaydetti:
“Kızımız 19 yaşında ve kistik fibrozis hastasıydı. Yaklaşık 10 yaşından itibaren hatta 11 yıldır oksijene bağımlı olarak hayatını idame ettirmekteydi. Bu şekilde oksijenden ayrılmadan, oksijene bağımlı olarak, oksijen olmadan çarşıya çıkamamak, arkadaşlarıyla buluşamamak, okula gidememek ve bunun gibi birçok ‘hayata dair basit’ aktiviteleri yapamamak gerçekten çok üzücü. 11 yıldır bu şekilde oksijene bağımlı olarak, ilaçlar ile hayatını idame ettiren bir hastamızdı. Bize yaklaşık 2 yıl önce müracaat etti. Biz akciğer bekleme listesine aldıktan sonra geçtiğimiz ay uygun organ çıktı ve akciğer naklimizi yaptık. Yaklaşık şuan 20 gün oldu. Akciğer naklinden 20 gün sonra, artık oksijen bağımlılığından kurtuldu. Nekahet süresini de tamamladıktan sonra, hastalarımız hayata dair her türlü aktivitesini yapabilecek pozisyona kavuşuyor.