Özellikle yaz aylarında karşılaştığımız güneş lekelerinin sıhhatimize ziyanı olmasa da bireyleri kozmetik açıdan rahatsız ettiğini belirten Dermotoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seher Küçükoğlu Yiğit, “Güneş lekelerinden korunmak için öncelikle tertipli güneş esirgeyici kullanımı çok değerlidir. Bunun için 50 muhafaza faktörlü güneş hami tercih edilmeli, konuttan dışarı çıkmadan 20 dakika evvel güneş hami sürülerek günde 3 kere tekrar edilmelidir” dedi.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seher Küçükoğlu Bahadır, yaz aylarında görülen güneş lekeleri hakkında ikazlarda bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi Seher Küçükoğlu Bahadır, “Güneş ışınları deriye rengini veren melanin pigmentini (bir cilt pigmenti) sentezleyen melanosit hücrelerinin üzerine tesir ederek hem bu hücrelerin sayılarının artmasına hem de ürettikleri melaninin artmasına yol açar. Bunun sonucunda güneş lekesi ismini verdiğimiz bir küme deri hastalığı oluşur. Bunlar melasma, çil, lentigo (çillerle karışan bir deri renk bozukluğu hastalığı) olarak sayılabilir” diye konuştu.
KORUNMADAN GÜNEŞE ÇIKMAK GÜNEŞ LEKELERİNE SEBEP OLABİLİR
Güneş lekelerinin oluşmasında çok sayıda etken bulunduğunu lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Yiğit, bunları ultraviyole (görünmeyen ziyanlı güneş ışınları), genetik yatkınlık, gebelik, hormonal ilaç kullanımı (doğum denetim ilacı gibi) güneş hassasiyeti yaratan kimi ilaçlar, solaryum, ısı kaynakları ve cilt tipi olarak sıraladı.
Dr. Öğr. Üyesi Cesaretli, “Açık derili, kızıl saçlı şahıslarda çil ve solar lentigo dediğimiz güneş lekesi daha fazla olmaktayken esmer ciltlilerde melasma (yüz bölgesindeki kahverengi lekeler oluşturan cilt hastalığı) daha ön plandadır. Melasma bilhassa yazın bronzlaşmadan sonra, gebelik nedeniyle hormonların tesiri ile oluşmaktadır” formunda konuştu.
“SAĞLIĞA ZİYANI YOK”
Güneş lekelerinin sıhhatimize ziyanı olmadığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Mert, lakin kozmetik açıdan hastayı rahatsız edebileceğini ve kişi için ziyanlı olan kimi benler ile bu lekelerin karışabileceğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.
EN SIK YÜZ BÖLGESİNDE GÖRÜLÜR
Dr. Öğr. Üyesi Yavuz, güneş lekelerinin bedenimizin hangi bölgelerinde görüldüğü hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Güneş lekelerinden biri olan, epeyce sık gördüğümüz melasma yüz bölgesinde, güneşi dik olarak alan alın, burun üzeri ve yanaklarda görülür. 4-5 santimetrelik keskin sonlu koyu kahve renkli lekelerdir. Koyu renkli bireylerde daha çok rastlanılır zira melanin sentezi bu şahıslara daha çoktur. Derinin üst tabasına yerleşen çiller yüzümüzde görülürken soler lentigolar ise hem yüzümüzde hem de sırt, göğüs ve kollarda küçük ve daha açık renkli lekeler olarak karşımıza çıkmaktadır.”
GÜNDE 3 KERE TEKRAR EDİLMELİ
Güneş lekelerinden korunmak için öncelikle nizamlı güneş gözetici kullanımının çok kıymetli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Gözü pek, “Bunun için 50 muhafaza faktörlü güneş gözetici tercih edilmeli, konuttan dışarı çıkmadan 20 dakika evvel güneş esirgeyici sürülerek günde 3 kere tekrar edilmelidir. Güneş koruyucunun yanı sıra şapka kullanımı da güneş lekelerinin oluşumuna mani olur. Son vakitlerde bilhassa leke için uygun olan güneş korucular piyasada bulunmakta ve tercih edilmektedir” sözlerini kullandı.
LAZER SİSTEMİ İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR
Güneş lekelerinin bizatihi geçmeyeceğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Bahadır, “Güneş lekesi tedavisi için bilhassa geceleri leke açıcı serum ve kremler kullanılmaktadır. Bu kremlerin içerisinde C vitamini, azaleik asit, retinol, arbutrin, glikolik asit, hidrokinon üzere birtakım etken unsurlar bulunabilir. Bunların yanı sıra lazer tedavileri de leke tedavisinde kullanılmaktadır. Lazer sistemi ile lekeler tedavi olur, lakin yenileme ihtimali de bulunmaktadır. Bunu önlemek için tertipli güneş esirgeyici kullanmak, cildi nemlendirmek kıymetlidir. Sıcak ortamlarda da uzun müddet kalmamak gerekir. Güneş ışınlarının sabah 10.00’dan evvel, akşam 17.00’den sonra daha az ziyanlı olduğu unutulmamalıdır” dedi.