ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan toplantının akabinde yazılı bir bildiri yayınlandı.
Bildiride Türkiye’nin NATO’nun açık kapı siyasetine dayanak verdiği belirtilirken, “NATO ittifakına katılmak isteyen devletlerin müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğinin altı çizilmiştir” sözlerine yer verildi.
6 HUSUSTAN OLUŞAN BİLDİRİ ŞU HALDE:
1. 2022 yılında ulusal güvenliğimiz açısından kıymet arz eden siyasi, askeri ve iktisadi gelişmeler tüm taraflarıyla değerlendirilmiş: 2023 yılında karşı karşıya kalınması beklenen sorunlar ile bu çerçevede yürütülecek faaliyetler ve alınacak önlemler müzakere edilmiştir.
2. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, ulusal güvenliğimize, birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve muvaffakiyetle icra edilen operasyonlar hakkında şuraya bilgi sunulmuştur. Muhtaçlık duyulması halinde daha ileri adımların atılacağı, bunun için gereken iradenin ve hazırlıkların tam olduğu kaydedilmiştir.
3. PKK/KCK-PYD/YPG, terör örgütünün ve destekçilerinin, Suriye halkının barış, huzur ve refaha kavuşmasının önündeki en büyük manisi teşkil ettiği; terör örgütlerinin büsbütün bertaraf edilerek Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini temel alan kapsayıcı ve bütüncül bir tahlile ulaşılmasının, kalıcı barışa giden yolu açacağı belirtilmiştir.
4. Yunanistan’ın sürdürdüğü kışkırtıcı aksiyon ve telaffuzları ile silahlanma çabalarının, bölgemizdeki tansiyonu artırmanın ötesinde bir yarar sağlamayacağı belirtilmiş Türkiye’nin ulusal güvenliğini ve menfaatlerini maksat alan rastgele bir oldubittiye hiçbir surette müsaade edilmeyeceği hususu, bir defa daha kuvvetle vurgulanmıştır.
5. Türkiye’nin NATO’nun açık kapı siyasetini desteklediği, buna karşılık NATO İttifakı’na katılmak isteyen devletlerin de müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğinin altı çizilmiştir. PKK/KCK-PYD/YPG ile FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile gayret konusundaki mutabakat zaptından kaynaklanan yükümlülüklerini somut adımlarla bir an önce yerine getirmelerinin zorunlu olduğu tabir edilmiştir.
6. İslam aykırısı ırkçılığın bir tezahürü olan ve milyarlarca insanın kutsal kıymetlerini amaç alan menfur hücumlar şiddetle kınanmış; din, vicdan ve fikir hürriyeti üzere bedelleri temellerinden sarsan, demokrasi ve tabir özgürlüğü ile de izah edilemeyecek aksiyonları teşvik ve himaye edenlerin, insan haklarını hiçe sayan bu nefret kabahatine ortak oldukları hatırlatılmıştır.