BURSA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında verdiği, ‘müjdenin’ bugün yalnızca Mustafakemalpaşa ilçesinde 694 dar gelirli vatandaşın ‘kabusu’ haline geldiğini vurgulayan UYGUN Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, “O tarihte konutların, iki yıl içinde bitirileceği ve 14 bin lira peşin, kalanı 894 liradan başlayan taksitlerle 240 ayda ödeneceği açıklanmıştı. Artık tıpkı meskenler için 128 bin lira peşinat, 6 bin 415 lira da taksit talep ediliyor. 7.500 TL maaş alan bir emekli bunu nasıl ödesin? Vatandaşa yapılan hak mıdır, reva mıdır?” sorularını yöneltti.
Projede hak sahibi olan vatandaşların yeni ödeme şartlarını yerine getiremeyecekleri için haklarının ellerinden alınacağına işaret eden ve bunun devlet eliyle yapılan bir ‘hak gaspına yol açtığını tabir eden Milletvekili Türkoğlu, “Bu büyük mağduriyeti TBMM Başkanlığına verdiğim soru önergesiyle kamuoyu gündemine ve devletin doruğuna taşıdım. Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından, mağdur vatandaşlar ismine sorduğum sorulara yanıt istiyorum” dedi.
Milletvekili Türkoğlu, mevzuyu ayrıntılıca anlattığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Çok değil, bundan 4 yıl evvel 12 Aralık 2019 tarihinde anlı ulu bir merasim yaparak, tam 100 bin toplumsal konut yapılacağını vaat ettiler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şahsen açıkladığı proje için motamot şunları söylemişti:
‘Dar gelirli vatandaşlarımızı iki yıl içinde; yüzde 10 peşinatla, aylık 894 liradan başlayan taksitler ve 240 aya varan vadelerle mesken sahibi olma imkanını sağlayacağız.’
Pekala sonra ne oldu?
Biz söyleyelim.
Verilen kelamlar palavra, vatandaşın hayalleri ‘talan’ oldu!
Evvel, yüklenici firma işten çekildi, sonra yeni bir yükleniciyle ihale sürecini bir halde tamamladılar fakat faturayı da ‘yeni ödeme şartlarıyla’ vatandaşa çıkardılar.
Bakın nasıl çıkardılar, onu da tüm ayrıntılarıyla anlatalım:
Sn. Cumhurbaşkanının verdiği kelama nazaran meskenler iki yıl içinde teslim edilecek, 240 ayda ödenecek, KDV yüzde 1 ve kredi faizi de yüzde 0.49 olacaktı. Yüzde 10 peşinat verilecek, taksitler TEFE-TÜFE’ye nazaran artarak, 2+1 konutlar için teslim tarihinden itibaren 894 liradan başlayacaktı. Daire bedeli de 140 bin lira olarak gerçekleşecekti.
Bu şartlarla müracaatlar 15 Aralik 2019’da başladı, 15 Ocak 2020’de de bitirilip hak sahipleri kura ile belirlendi.
Lakin 2020 yılında yapılan ihale iptal edildi, 2022 yılındaki ikinci bir
ihale ile inşaatlar yükselmeye başladı.
Ne olduysa da inşaatların bitimine 5-6 aylık mühlet kalınca oldu.
Ziraat Bankasına davet edilen hak sahipleri önlerine konulan yeni şartlar ile bir anda şoka uğradılar.
Artık diyorlar ki;
Ey vatandaşım, 2+1 konutlar için yüzde 10 olan peşinatınız 14 bin liradan 128 bin liraya çıkmış, 894 lira olan taksitleriniz de 6 bin 415 liraya yükselmiştir. Aylık taksitlerinizin artışları da TEFE-TÜFE’ye nazaran değil, kamu işçisine altı ayda bir yapılan maaş artışlarına nazaran belirlenecek, ödemeler de 180 ayda tamamlanacaktır.
3+1 daireler için ise yüzde 10 peşinat 160 bin 835 lira olacak, aylık taksitler de 8 bin liradan başlayacaktır.
Haydi bakalım buyurun buradan yakın!
Siz alt gelir kümesindeki dar gelirli vatandaş için konut projesi üreteceksiniz, sonra o gelir kümesinin ödeyemeyeceği yeni kuralları dayatarak mağdur ettiğiniz insanların hayallerini çalacaksınız.
Üstelik bunu devlet ismine yapacaksınız!
Bu mağduriyeti hak da hukuk da vicdan da asla kabul etmez!
Birebir şartlarda başlattığınız projeyi örneğin Orhaneli’de, Susurluk’ta tamamlayacaksınız, Mustafakemalpaşa ile birtakım vilayet ve ilçelerde çamura yatacak, beceriksizliğinizin faturasını da ‘hak sahibi’ ilan ettiğiniz temiz vatandaşa keseceksiniz!
Barınma hayalleri yıkılan o hak sahibi vatandaşların çok büyük çoğunluğu, yeni ödeme şartlarını yerine getiremeyecekleri için bir bir eleniyorlar haberiniz var mı?
Onların haklarının adeta gasp edilmesinin vebalini nasıl ödeyeceksiniz?
Ortadan gecen süreçte artan maliyet artışlarının ceremesini, umutla bekleyen vatandaşın çekmesi hak mı, reva mı?
Parası olan vatandaşın bankadaki mevduatını, dünya kadar maliyeti üstlenerek dõvize karşı korumadınız mı?
Birebir devletimiz mağdur vatandaşın hak sahipliğinin maliyetine niçin katlanmıyor?
7500 TL emekli maaşı alan vatandaşımız, 7-8 bin lira taksiti nasıl ödesin?
Diyelim ki ödedi. Temel besin harcamaları ile kira, elektrik, su, doğalgaz üzere masraflarını nasıl karşılayacak?
Siz siz olun, sağır sultanların duyduğu bu büyük mağduriyeti ne yapın edin kulaklarınızı düzgün açıp duyun ve giderin!
Yoksa;
Vatandaşın ahı, indirir şahı!
Bizden söylemesi…”