CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Eğitim-Sen Malatya Şubesi’ni ziyaret etti. Okul binalarının yıkılmasına reaksiyon gösteren Ağbaba, “Sadece okullar değil; kentin hafızası olan binalar da yıkılıyor. Rant anlayışı, iktidarın temel anlayışı. İktidarın yıllardır övünmüş olduğu şey; devletin hem binalarını satmak hem hazine yerlerini satmak hem de kentin kıymetli, hafızalarını oluşturan binaları yıkmak. Bu yalnızca Malatya için değil Türkiye’de de bu türlü. Bunu da çok âlâ niyetli görmüyoruz. Cumhuriyet düşmanlığı da görüyoruz. Cumhuriyet periyodunda yapılan o görkemli, hoş binaların yıkılarak toplumun ve Türkiye’nin hafızası yok edilmeye çalışılıyor. Lakin sonuçta görüyoruz ki bunları yok etmek mümkün değil. Bunların geri dönüşü de onlara olumlu olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
“BAŞKA FAİZLERİ DE SİLECEĞİZ”
İktidarın daima gündem değiştirmeye çalıştığını lisana getiren Ağbaba, şunları söyledi:
“Bizim gündemimiz Türkiye’nin gerçek meseleleri ve bahisleri. Bunlardan biri de hala çok tartışılıyor; KYK faizlerinin silinmesi. Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’da bir imajı ortaya çıktı. Öğrenci, ‘Faizleri silecek misiniz?’ diye soruyor; ‘Ben Kılıçdaroğlu olsam ‘siliyorum’ derim, fakat ben Kılıçdaroğlu değilim Erdoğan’ım, silemem’ diyor. 3 yıl sonra nasıl çark ettiğini görüyoruz. Demek ki yapılabiliyormuş, demek ki birtakım köşe muharrirlerinin dediği üzere ‘elinde bir programa göre’ iş yapmıyormuş Recep Tayyip Erdoğan. Kemal Kılıçdaroğlu yaptırıyormuş. Âlâ Kemal Kılıçdaroğlu, öğrencilerimizin ‘Kemal Amcası’ var. Kemal Kılıçdaroğlu olmasaydı KYK faizleri silinmezdi.
Başka faizleri de sileceğiz. Geldiğimiz vakit; esnafın bankalara olan, kooperatiflere olan faizlerini de sileceğiz. Çiftçinin de, ödemesin borçlarını; çiftçinin de bankalara olan borçlarının faizlerini sileceğiz. Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini sileceğiz. Hiç merak etmesinler; sildi, sildi. Silmezse, onu da geldiğimiz vakit yapacağız. EYT diyoruz, yıllardan beri söylüyoruz. EYT dernekleri söylüyor. EYT çalıştayı yaptık. 81 vilayette basın açıklamaları yaptık. Bir teşebbüsleri olduğu söyleniyor. İnşallah onu da biz çözmüş olacağız. Çözmezlerse, o sorunu da biz halledeceğiz. Ne kadar bağırırlarsa bağırsınlar ne kadar yandaş gazeteciler yazarlarsa yazsınlar KYK borçlarının faizini Kemal Kılıçdaroğlu sildirdi.”
“MÜLAKAT SİSTEMİNİ KALDIRACAĞIZ”
Ağbaba, bir gazetecinin, atama bekleyen öğretmenler ile ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:
“Atanamayan öğretmenler taban fiyatın altında maaş almaya devam ediyorlar. Maalesef sigortasız ve teminatsız çalışıyorlar. Bir taraftan yüksek puan alanlar var, bir ideoloji öğretmeni gelmişti; 90 puan almış atanamıyor. Maalesef mülakat denilen ucube hala var. O mülakat sistemini kaldıracağız. Hem fiyatlı hem de Halk Eğitim Merkezleri’nde çalışan öğretmenlerin de haklarını vereceğiz. Türkiye’de aslında atanamayan değil ataması yapılmayan öğretmenler var. Bu sıkıntıda bizim gündemimizde. Misyona geldiğimizde Türkiye’de atanamayan öğretmen diye bir problem kalmayacak.”
“VENEZUELA’DA KALARAK TÜRKİYE TARIMINA DAHA YARARLI OLUR”
“Türkiye bir Venezuela modeline geçti” diyen Ağbaba konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarımda, iktisatta, uyuşturucuda Venezuela modeline geçti. Dünya Venezuela’yı para ünitesinin bedel kaybettiği, uyuşturucunun yaygın olduğu bir ülke olarak tanıyor. Bir Tarım Bakanı, kendi çiftçisine hakaret eder bir formda Venezuela çiftçisine ileti veriyor. Keşke Venezuela’daki bakan, gelmese buraya. Orada daha yararlı işler yapsa. Türkiye tarımında geçtiğimiz periyot çapsız bir bakan vardı. Ondan daha çapsız, gideni aratan bir Tarım Bakanı ile karşı karşıyayız.
Bunlar Türkiye’deki tarımın ve hayvancılığın düşmanı. O bakana yaptığı açıklamalardan ötürü ‘yazıklar olsun’ diyoruz. Keşke o denli bir bakanımız olmasa, gitti keşke gelmese, orada kalsa, oraya yerleşse. Orada kalarak daha yararlı olur. Venezuela’da kalarak Türkiye tarımına çok daha büyük yararı olacağına inanıyoruz. Bu kadar çapsız, tarımdan habersiz, hayvancılıktan habersiz bir Tarım Bakanı ile karşı karşıyayız. Türkiye’deki devletin çivisi çıkmış durumda.”
“BURADAN ONLARA GEREÇ ÇIKMAZ”
Karşımızda utanmaz, ahlaksız bir siyaset kurumu onun yanında basını var, medyası var, bakanı var. Bunların rezil bakanları var. Utanmaz adamlar, ‘Hanım Kız’ Anadolu’da bayanları onura etmek, onlara bedel vermek için söylenen bir kelam. Biz bu tartışmadan mutluyuz, ‘sürtük’ü, nereye koyacaklar, ‘çürük’ü nereye sokacaklar? Daha dün ‘sürtük’ ve ‘çürük’e laf etmeyen utanmaz, ahlaksız, reziller; genel liderimizin ‘Hanım Kız’ tabirinden rahatsız oluyorlar. ‘Hanım kız’ ne demek, hangi berbat lafı içeriyor, onu da bilmek istiyoruz. Küçük Hanımefendi ‘hanım kız’ genel liderimiz hakkında hata duyurusunda bulunmuş. Bu Kavakçı ailesi maşallah devleti ele geçirmişler. Biri büyükelçi, biri milletvekili, biri moda danışmanı, biri Erdoğan’ın tercümanı…
Utanmadan bu tabir üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’na, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yüklenmeye çalışıyorlar. ‘Hanım Kız’ Anadolu’da bayana gösterilen bedelin sözüdür. Fakat ‘sürtük’ ve ‘çürük’ ne diyorlar onu da merak ediyoruz. Bir rezil bakan, bir rezil medya sistemi, bir ahlaksız ‘Hanım Kız’ lafından bile makûs kelam çıkarmaya çalışan düzenle karşı karşıyayız. Lakin biz biliyoruz ki AK Parti’ye, MHP’ye oy verenler ‘hanım kız’ tabirinden rahatsız değil. Malatya ve Türkiye’nin sokaklarında ‘hanım kız’ tabiri diye bir tartışma yok. Yeni bir gündem ve mağduriyet yaratarak, Hanım Kız’ tabiri üzerinden rant sağlamaya çalışıyorlar. Lakin oradan onlara gereç çıkmaz. Hanım Kız’ tabiri, bizim için bedelli bir tabirdir. Anadolu’da da kullanılan bir tabirdir.”