Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Küme Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına sokmaktan, Türk milletini muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkarmaktan daha büyük bir ülkü, daha büyük bir ideal, daha büyük bir onur olabilir mi” kelamlarını kıymetlendirdi.
Özel ayrıyeten iptal edilen ve 18 Eylül’de yapılacak KPSS’ye yönelik soruşturmanın son durumunu sordu.
Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:
“BİR MASAL ALEMİNDE YAŞIYOR GİBİ”
“Recep Tayyip Erdoğan’ı yaptığı açıklamaları, bilhassa iktisattaki dünyayla mukayeseli Türkiye sayılarını verdikçe hakikaten insan ‘aynı ülkede mi yaşıyoruz, birebir sayıları mı görüyoruz’ diye kuşkuya düşüyor. Güya bir paralel cihanda sarayında kendisini dışarıdan getirilen palavra yanlış bilgilerle ve daima her şeyi toz pembe gösteren bir masal aleminde yaşıyor üzere.
Dünkü konuşması… Diyor ki, ‘Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına sokmaktan, Türkiye’yi muasır medeniyet düzeyinin üstüne çıkarmaktan daha büyük bir onur olabilir mi?’
İnsan diyor ki, ‘Recep Tayyip Erdoğan gelmiş ülke iktisadını almış ve 20 yılın sonunda, 10 büyük iktisat içine sokmuş. Gelişmiş ülkeleri yakalamış geçmiş, bundan daha büyük bir onur olabilir mi’ diye alkışlıyorlar.
Şimdi burada Tayyip Erdoğan’a inanmaya kalkarsak ne âlâ fakat sayılar hiç o denli göstermiyor ve bu metinler yabancı lisana çevriliyor. Bütün ülke başkentlerine gidiyor. Bunu görenler, ‘Türkiye Cumhuriyeti nasıl bir ülke ki başındaki bu kadar fütursuz palavra söylüyor ve milletinin aklıyla alay ediyor, halkını enayi yerine koyuyor’ diye düşünüyorlardır. Düpedüz Cumhurbaşkanı tarafından tüm cumhura, tüm millete hakaret.
“16’DAN 22. SIRAYA GERİLEDİ”
Bakın 2015, dünyanın en büyük 16. iktisadı. Dünyanın baktığı endeks. 2020 yılında 20. sıraya gerilemişiz. Bütün memleketler arası kuruluşların öngörüsü bu sene 22. sırada olacağız. Artık Recep Tayyip Erdoğan 106. Sıradaki Türkiye iktisadını 7 yıl içinde ‘ekonomistim, ben bilirim’ diyerek 16’dan 22. sıraya geriledi.
SEFALET ENDEKSİ DEĞERLENDİRMESİ
Sefalet endeksi… Enflasyon arttı, işsizlik arttı. Türkiye’nin sefalet endeksi bu sene 99 buçuk. Bu sayıların hepsi resmi sayılar. Herkesin yakındığı enflasyon, işsizlik ve faiz farkını toplayıp övündükleri büyümeyi çıkarıyorsun. Sefalet endeksinin 99 buçuk burada. 7 yıllık karneleri. Bir tek Türkiye’ye bakmayalım canım. Dünyanın öteki ülkelerinde de o denli olmuştur. Tahminen. Vallahi o denli değil. Bakın sefalet endeksinde Türkiye 99 buçuk iken Güney Afrika 48.9, Brezilya 29.9, Yunanistan 19.9, Bulgaristan 19.7, Endonezya 12. 4 ve Endonezya 12.4 Türkiye 99 buçuk.
İnanmayan araştırsın… Diyor ki ‘ekonomi şahane gidiyor.’’ Avrupa türbülansla onların yüzde 8’lik sekizlik enflasyonu bizim 80’den beter.’ Beğenilen geldin Akbaşoğlu. Akbaşoğlu bunu söyledi, Türkiye’ye rezil oldu. Akbaşoğlu’nun hesabıyla Tayyip Erdoğan’ın hesabı ortasında bir şey yok. Biri cehaletten, öbürü milleti bilgisiz yerine koymaktan, enayi yerine koymaktan…
“GEMİ BATIYOR” YANITI
Recep Tayyip Erdoğan iktidara gelince, cumhurbaşkanı olunca demiştir ki, ‘yahu bu Ahmet Necdet Sezer’in israf deyip geri verdiği bir tane gemi vardı.’
Bakın Recep Tayyip Erdoğan’ın gemisi bu. Tıpkı gemide olanlar kesinlikle ona oy versinler. Bu gemide olmayıp da gemisi batmak üzere olanlar; bu kaptanı değiştirince bu geminin kurtulacağına inanarak kendi hayat uğraşları için Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısındakilere oy versinler. Biz; Recep Tayyip Erdoğan’ın Binali Bey’in, gemilerine, gemiciklerine değil, bu ülkenin ömür gayretini verdiği Türkiye Cumhuriyeti gemisine kaptanı değiştirip yoluna tam süratle devam etmek istiyoruz. ‘Gemi batıyor diyor,’ batmayacak, bu gemiyi batıran kaptan değişirse bu gemi batmaz.
“VATANDAŞIN ANASINI AĞLATAN BİRİ VAR”
Geçen sene bugün ‘sabredin’ demişsin. Ekonomiyi bilen sensin, sayılar yüzde 80, o da makyajlı sayılar. Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu TÜİK’in sayıları, gerçek sayılar bunun 23 katı olduğunu vatandaş yaşayarak görüyor esasen.
Vatandaş seçime kadar sabredecek enflasyon fakat ondan sonra düşecek alaya alan ve yalnızca kendi gözlerinin içini güldürüp vatandaşın anasını ağlatan biri var. Kim? Sayın Nebati. Dün. Sayın Genel Liderimiz evvelce saatini ilan ettiği bir görüntü iletiyle vatandaşımıza seslendi. Dedi ki, ‘Bizi tehdit edecekler icraya verecekler, icraya vermekle tehdit edecekler, borcunun işte şu kadarını öde’ diye zirvene çökecekler. Bunlara karşı ben senin arkandayım, iktidara gelince benimle konuşacaklar, sakın onlara yüz verme dedi.’ Neden dedi bunu? Zira elektrik, su, doğalgaz bir sürü borçtan ötürü vatandaş ödeyememiş, faiz binmiş ödeyememiş….
“BAY KEMAL İKTİDARA GELSİN FAKİRİN DOSTU OLDUĞUNU GÖRECEĞİZ”
Bakın Kemal Beyefendi bunu söylemeden evvelki Sabah gazetesi taşra baskısı. Bay Kemal konuşmuş gece 10’da İrtibat Başkanlığı, Maliye Bakanlığı’nın iletişimcileri dört kanala telefon… Bu devredilen temerrütler var ya vatandaşın gırtlağına çökecekler Kemal Beyefendi bunu vurguladı. Hop Sabah gazetesinin Türkiye baskısı, kent baskısı değişti. Bir tek şunu söylüyoruz, muhalefetteyken emekliye iki maaş ikramiye veren verdiren, taşerona takım veren verdiren, KYK borçlarının faizlerini sildiren Bay Kemal bir iktidara gelsin de o vakit nasıl garibanın, fakirin, memurun, emekçinin, çiftçinin dostu olduğunu daima birlikte göreceğiz.
KPSS İMTİHANININ İPTALİ
Şimdi KPSS soruları çalındığı, bilindik sorunun sorulduğu, birilerine torpil yapıldığı ortaya çıktı. Suçüstü yakalandılar, Devlet Denetleme Heyeti’ni harekete geçirdiler. Ankara cumhuriyet savcılığı, Devlet Denetleme Şurası harekete geçirdi. Ona ihbarda bulundu, soruşturma yürütülüyor, inşallah lakin ne basamaktayız yapıyorsunuz ya? Vaktinde bu ülkenin subaylarını sabahın köründe bu ülkenin kahraman askerlerini kumpaslarla toplarken sabah, öğle, akşam bildiri geçiriyordu. Bu soruşturmadan evet lakin biz bilelim, yok tık yok. Bir tek imtihana iptal etmekle bu işten kurtulamazsınız. Bir tek bu imtihana bakmakla da olmaz. Geçmişte yaptığınız imtihanların yalnızca bir imtihanda mı yaptınız bunu? 1000 çeşit oyun var. Hepsinin incelenmesi lazım.
“YOK O DENLİ UNUTMA”
Gençlerin geleceğini çaldılar. Bir buçuk milyon gencin umudunu çaldılar, yıllarını çaldılar. Sabahlara kadar uykusuz geçirdiği geceleri çaldılar? Bir görelim, bir kelepçe yap. Bu işin sorumlusu kimse bir çıksın bakalım, bir gösterin, bir bilgilendirme yapsan savcı beyefendi. Kaç kişiyi sorguladım, kaçını tutuklayın? Tutuklamadaysan nasıl bir önlem uyguladın, ne oluyor, ne bitiyor bir görelim, unutturacak mısınız?’ Bu imtihanı iptal ettik. Çocuklar bir daha çalışsın, 18 Eylül’de girsinler. Bu işi unutalım. Yok o denli unutma.
“İKTİDARDAN GİDECEKLERİNİ ANLADILAR”
Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyoruz, alay ediyorlar. Benim misyonum bu. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi. Fiyat İstikrar Komitesi kurmuşlardı, ‘kuramazsınız’ dedik. Niçin? ‘Merkez Bankası kuruluş kanunu husus 4, fiyat istikrarını sağlama vazifesi Merkez Bankası’na ilişkin.’ Münhasıran o yetkilendirilmiş yalnızca ve yalnızca.
Çok kıymetli bir misyon, bağımsız olması lazım, dış tesirlerden arınması lazım. Bakma bunları ikide bir lideri değiştiriyor. Özerk olması lazım, kanunla kurulmuş, bunlar. ‘Laf dinlemiyor Merkez Bankası Başkanı’ diyor. O vakit Fiyat İstikrar Komitesi diye bir şey kurdular. ‘Yapamazsın, kanuna ters.’ İptal etti bu Anayasa Mahkemesi… En son hatırlayacaksınız daha geçen aylar 7350 sayılı kimi kanunlarda değişiklik yapan torba kanun, Türkiye Cumhuriyeti limanlarıyla ilgili ihalesini yapmışlar, birilerine vermişler.
İki yıl sonra üç yıl sonra günü dolacak. Bunlar iktidardan gideceklerini anladılar. ‘Aman bunu uzatalım.’ İçinde bulunan yandaşlarına 49 yıl mühlet uzatımı, ne uzatıyorsun? Ben iki sene sonra şeffaf bir ihale yapacağım. Yarışacağım. Çok daha yüksek paralara bu limanlar, bu tesisler kiralanacak. Çocuğumuzun geleceğinden çalınan 49 yıl. Yandaş müteahhidin elinde 49 yıl kalacaktı, Anayasa Mahkemesi iptal etti. Artık bunu bu türlü anlayan bir AK Partili bir MHP’li seçmenin, ‘bak hainler Anayasa Mahkemesi’ne gitmişler’ diyeceğini düşünüyor musunuz? Hepimizin çocuğunun geleceğini, hepimizin alın terini koruyoruz. Yeterli ki CHP var güzel ki Anayasa Mahkemesi hala daha bu kadar artık bu türlü göze sokarcasına ihlallerde cüret gösteren bu kararları alıyorlar.
“HİÇBİRİ OY VERMEYECEK”
Ek ders karşılığı çalışan işçi var. Bunlar iki yerde çalışıyorlar. Bir Ulusal Eğitim’de, çok olağan; ancak keşke olmasa hepsi takımda olsa, iki Aile Bakanlığı’nda. Psikolog çalıştırıyor. Toplumsal hizmet uzmanı çalıştırıyor. Her meslekten insan çalıştırıyor. Ek ders karşılığı güya BİR maaşı varmış da ek ek vermiş üzere. Vakit zaman bunların maaşları taban fiyatın altına iniyor. Biz de bunu söylüyoruz. Kemal Beyefendi tekraren söylüyor. Geçenlerde Tayyip Erdoğan çıktı. Bir sürü müjde verirken ‘her beş saat ders için bir saat de onlara ek veriyoruz’ diyerek taban fiyatın üstüne çıkardı. Maaş çekmeye gidince ödeme almaya gidince bir gördüler ki yok o denli bir şey. Bir sormuşlar, o yalnızca Ulusal Eğitim’e uygulanıyormuş, Aile Bakanlığı’ndaki ek ders karşılığı olanlara uygulanmıyor. Bu haksızlığı lisana getirelim lakin hiçbiri oy vermeyecek. Vallahi de vermeyecek billahi de vermeyecek, apar topar bu gece bu çocuklara da bir şey verin. Seçim yaklaşıyor, olağanda duymazsınız. Apar topar Sabah gazetesi hazırlama manşeti, inşallah çözülür.
GÜLŞEN AÇIKLAMASI
Özel, açıklamalarının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Müzikçi Gülşen hakkında, imam hatiplilere ait kelamları nedeniyle soruşturma başlatılmasının anımsatılması üzerine Özel, şunları söyledi:
“İmam hatipler, başka okullarımız üzere hepimizin bu memleketin evlatlarını yetiştiren, kanunla kurulmuş, CHP periyodunda kurulmuş ve dinin gereklerini insanlara yanlışsız halde ve devlet eliyle ve kontrolüyle öğretecekler yetiştirmek üzere kurulmuş okullar. Hiçbir okula yapılmaması gerektiği üzere bu okullarla ilgili de o denli bir espri de olsa latife da olsa, tanımlama yanlışsız değil. Nasıl bir açıklama yapıldı bilmiyorum fakat kesinlikle düzeltilecektir. Amacını aşmış bir espri. Çok rahatsız edici halde insanların kalbini kırdı. Süratli bir halde telafi edileceğini ümit ediyoruz. Biz de takip edeceğiz.”