İzmir Büyükşehir Belediye Başkanım Sayın Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanım Sayın Serdal Sandal, Sayın Vekillerim ve Değerli Depremzede Dostlarım,
Bugün İzmir’in hangi köşesine giderseniz gidin, konuşulan tek konu, depremden hasar gören ve yıktırılmak zorunda olan binaların nasıl yaptırılacağı. İzmirli depremzedeler tam 18 aydır bıkmadan, usanmadan bunu konuşuyor ama bir arpa boyu yol alamıyorlar. Nasıl alsınlar? Tamamı sabit gelirli, enflasyon karşısında maaşı açlık sınırı altında kalmış, genel ekseriyetle yaş ortalaması yüksek olan deprem mağdurları sorunlarına çözüm ararken çok yıprandı.
Depremzedeler için sorun yumağı depremin şokunu henüz atlatamamışken, hasar tespitine gelen yetkililerin gözle tespit yapıp hasar durumunu az, orta ve ağır hasar şeklinde ayırması ile başladı.
Bir defa depremden hasar gören bina için hiçbir detaylı çalışma yapılmadan, göz muayenesi ile yapılan hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı gibi temelsiz sınıflandırmalar yapılarak hasarsız ve az hasarlı binalarda ikamet eden yurttaşlarımıza geçin oturun, orta hasarlı yapı maliklerine de güçlendirin oturun denmesi yanlıştı… Haklılığımız, deprem sonrasında yapılan risk tespitleriyle kanıtlanmıştır. Az hasarlı ve hasarsız raporu verilen binalar yapılan risk tespiti çalışmaları sonrasında riskli olarak tespit edilmiştir. Buna ek olarak mahkeme bilirkişi heyetine yapılan başvuru neticesinde yapılan tespitler de haklılığımızı ortaya koymuştur.
Yapılan hasar tespiti yanlış olunca; DASK, sigortalılarını mağdur etti. Adı orta hasarlı konulunca hiçbir depremzedenin faydalanamadığı güçlendirme kredisi havada kaldı, arkasından bir de depremzede kimliğimizden çıkartılıp; kentsel dönüşümcü olduk ki bu da sorunların en katmerlisi oldu. Yaşadığı doğal afet sebebiyle evini yeniden yapmak zorunda kalan depremzedelere verilen 400 bin liralık kentsel dönüşüm kredisinin adı var, kendi yok. Bahsi geçen kredinin vadesi kısa, faizi ise oldukça yüksek olduğundan hiçbir depremzedenin derdine çare olmamaktadır.
İşin en kötüsü ve üzücü olanı da tüm bu çözümsüzlükleri görüp, yıktırırsak bir daha yaptıramayız diyen ve korku içinde hala riskli binalarda yaşamak zorunda olan binlerce hane olduğu gerçeğidir.
1992 yılında gerçekleşen Seferihisar depremi baz alındığında, ilgili depremin sonrasında onlarca 5 ve üzeri şiddette depremler meydana geldi. En son 30 Ekim’de yaşadığımız 6.9 şiddetindeki depremin de etkisiyle son 50 yıl içerisinde, özellikle de 2000 yılı öncesi yapılan binaların tamamı şu anda büyük risk altında… Bu konuda ama, fakat demeden bir an önce bir eylem planı oluşturulması ve yurttaşlarımızın güvenli konutlarda yaşamlarını sürdürmesi için gerekli tüm adımların atılması elzemdir. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği olarak bu temel sorunun unutulmaması en önemli görevlerimizden birisidir.
Bunca kötü durumdan bahsederken, derdimize derman olmak için yapılan çalışmalardan da bahsetmek gerekir. Bayraklı Belediye Başkanımız Sayın Serdar Sandal’ın teklifi sonrasında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in çabasıyla hayat bulan emsal artışı biz depremzedelerimiz için can suyu oldu. Öncelikle kapısını tüm depremzedelere açan, İzmirli depremzedelerin bulunduğu her yerde sesi olan CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanımız Sayın Serdar Sandal, CHP İzmir İl Başkanı Sayın Deniz Yücel başta olmak üzere emsal artışı için elini taşın altına koyan herkese minnettarız. Ayrıca milletin meclisinde sesimize ses olan CHP Grup Başkanvekili Sayın Özgür Özel’e, CHP İzmir Milletvekili Sayın Sevda Erdan Kılıç’a ve CHP İzmir Milletvekili Sayın Ednan Arslan’a tüm depremzedelerimiz adına teşekkürlerimizi sunuyorum.
Anadolu’da “bir dokun bin ah işit” diye güzel bir söz vardır, sanırım depremzedelerimizin halini en iyi bu söz anlatır. 18 aydan bu yana verilen sözler tutulmayınca, depremzedeler “bu girdaptan nasıl çıkabiliriz” diye düşünmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in depremin ilk günlerinde dillendirdiği kooperatif önerisi depremzedelerimiz nezdinde kabul gördü. Her geçen gün karşılaştığımız zamlarla arsa haline dönüşen evimizi yaptırmaya çalışırken de karşılaştık. Bu hayat pahalılığı ve maliyetler içerisinde kooperatif fikriyatı tüm depremzedelerimiz için bir umut oldu…
Öyle bir kooperatif modeli kurmalıydık ki, evlerimizi en düşük maliyetle yaptıralım, evlerimiz sağlam ve güvenli olsun, doğa dostu olsun, sistem sürdürülebilir olsun, İzmir’imizin yorgun, eski ve hasarlı yapı stokunu yenilemede öncü olsun.
Sosyal konut projelerinde başarılı bir geçmişe sahip olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte uzun süre boyunca üstünde birlikte çalıştığımız bu kooperatif modelinin tüm Türkiye için örnek bir model olduğu, sürdürülebilir bir sistem olduğuna inanarak biz de “İZDEDA KOOP” ile bu kervana katıldık. Bu modelin başarılı olması sorumluluktan öteye artık bir zorunluluktur. Öyle ki ne evini yıktıran depremzedenin bekleyecek gücü, ne de hasarlı yapılarda oturan vatandaşlarımızın bekleyecek sabrı kalmamıştır.
Kooperatif konusunda elini taşın altına koydukları için Büyükşehir Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e, Bayraklı Belediye Başkanımız Sayın Serdar Sandal’a, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Sayın Leman Tunus’a ve bu konuda yoğun emeği olan tüm büyükşehir belediyesi bürokratlarına derneğim ve depremzedeler adına bir kez daha teşekkür ediyorum.
İZDEDA KOOP olarak üst birliğe giden süreçte hızla yol alıyor, depremzedelerin kooperatifleşme konusundaki bilgi eksikliklerini hızla gidermeye çalışıyoruz. Halen bu sözleşmenin imzalanmasını bekleyen birçok depremzedenin ve apartmanın olduğunu bilmek, bu konudaki gücümüzü ve kararlılığımızı artırıyor.
Kooperatif dışında emsal artışının yarattığı kısmi rahatlamayla bazı müteahhitlerle sözleşme imzalayan depremzedelerimiz de mevcuttur. Bu durumdaki apartmanlarımız için gerek ruhsat işlemleri, gerekse diğer bürokratik işlemlerde belediyelerimizin vatandaşın işlerini hızla çözmesini umuyoruz.
Dernek olarak, bu işin en önemli ayağı olan finansal kaynak konusunda uzun vadeli, ödenebilir bir kredi arayışımıza devam ediyoruz. 18 aydan beri söylemekten vazgeçmediğimiz bu talebimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum: 2 yıl ödemesiz, faizsiz ve 20 yıl vadeli bir kredi istiyoruz. Depreme biz sebep olmadık, faturayı neden bize ödettirmeye çalışıyorsunuz?
İZDEDA KOOP üst birlik çatısı altında, belediyelerimizin öncülüğünde yola çıkan HALK KONUT Kooperatiflerine başarılar diliyorum. Yolunuz, yolumuz açık olsun.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı