ABB Lideri Mansur Yavaş, DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener ve parti heyetine Ankapark’ta bugün sunum yaptı. Yavaş yaptığı sunumda şu bilgileri verdi:
“Çok yüklü bir ziyan edecekse işletmeci yüklü bir teminatı belediye olarak biz verelim, aksine verin önlemi. Bu hukuken mümkündür. Hukukçu arkadaşlar bilirler. Onu da reddettiler. Anlaşılıyor ki parkın bize teslim edilmesini istemediler. Ve Ankara Büyükşehir Belediyesi bütün süreçleri yaptı. Yani bu mevzuda kamuoyunun çok müsterih olması lazım. En sonunda davanın kabulüne 6 Temmuz’da karar verildi. Ve biz 6 Temmuz prestiji ile davayı kazanmış olduk. Daha sonra, daha evvel başvurmamıza karşın iflas eder etmez Kaymakamlığa başvurduk. Tekrar çabucak verin diye. Kaymakamlık İçişleri Bakanlığı’na yazdı. Biz davayı kazandık ama icraen burayı teslim alamadık zira. Ama Kaymakamlık ‘gelin biz vereceğiz bu sefer’ dedi ve ayın 18’inde saat 10:40’ta biz Ankapark’ı bu haliyle teslim almış olduk ve biz şu anda resmi bildiriciler vasıtasıyla, belediye vazifelileri vasıtasıyla ve daha evvel bu parkın üretimi ve üstlenicilerin teslim alımı sırasında vazife alan arkadaşla da bir arada; müstecire ne teslim edildi, ne kadar teslim edildi, hangi formda teslim edildi… Zira maalesef 14 kat trilyonluk bir malı yani mobilyalı bir meskeni birisine veriyorsunuz ve kâfi teminat yok. Ve şu anda iflas eden bir vatandaştan nereden alacağız? Ancak bu mevzuyu da bilhassa söylemek istiyorum; şu anda hukukçularımız inceliyorlar. Hakimin ağır kusuru varsa ki hakimi biz birinci önlemi 50 bin liraya verdiği tarihte HSYK’ya şikayet ettik. Bilhassa bu 50 bin lira teminat uygun değil, karşı taraf kollanıyor diye. Sonucu şimdi bize gelmedi diye. Ve Adalet Bakanlığı’na şu anda o bahiste sorumluluğu var yeni bu hükümet vaktinde çıkan kanunla Adalet Bakanlığı’ndan bu ziyanı temin etmek için şu anda arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar.
“ANKAPARK’IN ALANI YÜKSEK RİSKLİ BÖLGE”
Ankapark’ın pozisyonu ile ilgili de birtakım bilgiler vermek istiyorum. Burası bize Atatürk’ün ikramı, mirası. Onun kanunu da var. Onun bize bu kanuna uygun kullanılması lazımken, daima olarak Atatürk Orman Çiftliği Kanunu da değiştirmek suretiyle büyükşehiri de işin içine katmak suretiyle istediklerini yapabilmek için kanunu değiştirdiler. Halbuki burası gördüğünüz üzere Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘Ankara Havzası Taşkın Planı’nda yer alan bilgilere nazaran, Ankara Çayı, Söğütözü ve Dikmen deresi altından geçiyor. Burada hiçbir yapı yapılmaması lazım. Çok yüksek riskli burası. Artık yapacağımız çalışmaları bunu da dikkat alarak yapacağız. Kamuoyu da bunu tahminen birinci kere duyacak, yerin bayağı altından akan bir dere var, ortada sert bir katman var, onun üzerinden tekrar akan bir dere var. Bu yapılan fore kazık sırasında 2 tane fore kazık düşmüş gitmiş.
“BİZ BU DİNOZORLARI NEREYE FIRLATACAĞIZ BİLMİYORUM”
Bu paraya neler yapılabilirdi bunu Ankaralıların düşünmesi lazım. 6.4 tane Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılabilirdi. 600 milyon dolara, sık sık sel basıyor, Ankara’nın alt yapısının tümü yapılabilirdi. 2 adet metro uzatması yapılabilirdi. 5 bin 100 adet daha belediye otobüsü alınabilirdi. 2013’ten beri paralar buraya harcandığı için bir tek otobüs alınmamış. Biz artık 360-370 otobüs aldık. 15 bin toplumsal konut yapılabilirdi. 300 adet öğrenci yurdu yapılabilirdi. Tesla… Meşhur biliyorsunuz elektrikli araba, Elon Musk’un Tesla’sının maliyeti bakın 1 milyar dolar. Amerika’da bu türlü bir elektrikli araba (fabrikası) için 1 milyar dolar harcanırken, burada 1 milyar dolara yakın bir para burada plastik oyuncaklara harcandı. Bu bir vizyondur. Gördüğünüz roket (ekrandaki Space X roketini kastediyor) 500 milyon dolara uzaya fırlatılıyor. Biz bu dinozorları nereye fırlatacağız bilmiyorum. O denli bir garip sonuçla karşı karşıyayız.
“ANKARALI BU İŞİ SAHİPLENDİ”
Ankara halkına tekrar kelam veriyoruz, 1 kuruşunun boşa gitmeyeceği biçimde buranın kıymetlendirilmesi için elimizden geleni yapacağız. Şu anda tespit yapılıyor. Ankaralıların fikirlerini alıyoruz. Şu anda 50 bine yaklaştı. Tam sayıları var. Bir kişi karar verdi, 801 milyon dolar harcandı. Dün televizyonlarda, ‘Bir şey yapamazsın Ankaralılar kim oluyor karar veriyor, kanunu var, şurası var’… Evet biz heyete götüreceğiz Ankaralıların istediğini. Yani Atatürk bir şahsa emanet etmedi burayı Ankara halkına emanet etti. Bu para da Ankara halkından çıktığına nazaran karar verici de Ankara halkıdır. Biz bunları toparlarız, Ankaralıya açarız ve götürürüz heyetin önüne, ‘Ankara halkı bunu istiyor’ diye. 50 bine yaklaşan görüş. Nitekim bu işi sahiplendi…”