Yunan basını ABD’nin planını yazdı, uzman isim yorumladı: ‘Türkiye’yi kuşatma fotoğrafı var’

Yunanistan, Meriç’te Türkiye sınırına 45 kilometre mesafedeki Dedeağaç’ta bulunan, kara kuvvetlerine ait ‘Yanuli’ karargâhını, üs olarak kullanabilmesi için ABD’ye tahsis etmişti. ABD finansmanı ile karargâhta 300-400 Amerikan askerini barındırabilecek şekilde ek tesislerin inşa edileceği de açıklanmıştı.

Yunan Kathimerini gazetesinin son iddiaları ise oldukça dikkat çekici. Kathimerini, ABD’nin rütbeli askerlerle birlikte Dedeağaç’ta (Aleksandrupolis) savaş gemilerinin barındırılması ve genişletilmesi planlarının Yunan yetkililere iletildiğini belirtti.

Dikkat çeken iddialardan bir diğeri de ABD Deniz Kuvvetleri’nin “çelik yumruğu” olarak da bilinen “Arleigh Burke”larla ilgili. ABD’liler, destroyerlerin benzer büyüklükteki savaş gemilerinin yanaşabilecekleri şekilde genişletilmesi talebinde bulundu.

Öte yandan haberde, ABD’liler Girit’te bulunan Suda Üssü’nün İHA ve F-35’lerin konuşlabilmelerini sağlayacak şekilde yeni tesis inşası ile de yakından ilgileniyor. Ayrıca, Amerikalıların Rusya ile ilgili “takip” iddiası da dikkat çekerken, Doğu Akdeniz’deki Rus savaş gemilerini daha iyi takip etmek isteyen ABD’lilerin Ege’de “Denizcilik Alan Bilinci” radarlar yerleştirmek istediği yazıldı.

BÖLGEDE AMAÇLANAN NE?

Peki Yunan basının iddiası Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkiler? Yunanistan ve ABD neyi amaçlıyor? Dedeağaç’taki askeri üs Türkiye için tehdit mi? Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, milliyet.com.tr’den Sercan Dinç’e önemli açıklamalarda bulundu.

“TÜRKİYE’Yİ RAHATSIZ EDİCİ BİR BOYUTU VAR”

Dedeağaç’ta şu an zaten bir askeri üssün oluştuğunu söyleyen Ağar şunları söyledi; Kara, hava ve deniz müşterek bir üs. Hem Yunan hem Amerikan Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri’nin kounuşlanabileceği bir üs. Amerikalılar bu üssü çeşitli gerekçelerle anlamlandırmaya çalışıyorlar. Bunların içinde Türkiye’yi rahatsız edici bir boyutu var.

Sonuçta Dedeağaç, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bir kuşatmaya karşılık geliyor. Türkiye’nin son derece güçlü bir coğrafyayı Türkiye’ye karşı kullanma inisiyatifi var.

“OLASI BİR KARA HAREKATINI TÜRKİYE O BÖLGEDEN YAPACAK”

Bir diğer tarafıyla da Yunanistan, ABD’nin bu varlığını Türkiye’ye karşı gösterebilir ki; bu zaten kendsini gösteriyor. Bu ne oluyor? Bir kere Türkiye sınırlarına çok yakın. Amerikalılar Dedeağaç üzerinden Yunanistan’ı himaye altına aldılar. Yunanistan bize havadan ve denizden Adalar üzerinden saldırdığı zaman Türkiye’nin yapacağı bir kara haretına bir set oluşturuyor bu. Böyle bir boyutu var. Sonuçta Türkiye olası bir kara harekatını o bölgeden yapacak.

“YUNANLILAR, ABD BAYRAĞI ALTINDA ŞEYTANLIK YAPACAKLAR”

Ayrıca burası Türkiye için bir tehdit. Neden? Kendi karaları için Boğazlar’ı için bir tehdit. Boğaz çıkışını denizden kontrol ediyor. Burada ABD himayesinde konuşlanan Yunan hava, deniz ve kara unsurları çok rahatlıkla Türkiye’yi buradan etki altına alabilir ve tekrar Amerika’nın etekleri altına saklanabilirler. Böyle bir özelliği var. Yunanlıların ABD’lileri Türkiye aleyhinde kullanma kurnazlıkları var. ABD bayrağı altında şeytanlık yapacaklar.

AMAÇ TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ ENERJİ HAVZASI ERİŞMESİNİ ENGELLEMEK Mİ?

Benzer fotoğraf Dedeağaç’ı Adalar’daki güney Kıbrıs’taki üslerle beraber değerlendirmek gerekiyor. Türkiye’yi denizden tamamen abluka altına alıyor bu yaptığıyla. Türkiye’nin denize çıkışını ve havadan çıkışını baskı altına alıyor. Engelleme niyetleri maksadı var. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji havzasına erişmesini engelleyici başka bir boyutu var bu üslerin.

“TÜRKİYE’Yİ KUŞATMA FOTOĞRAFI VAR”

Sadece bununla değil. Ermenistan, YPG, PKK, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Adalar ve Yunanistan üzerinden değerlendirmek gerekiyor. Böylece Türkiye’nin bir kuşatmayla ve baskıyla karşı karşıya kaldığını görüyorsunuz. Bunu başka şekilde gerekçelendiriyorlar. Olabilir. Başka şekillere de hizmet edebilir. Sonuçta ABD’liler dünya hakimiyetini 800 tane üs ve 300 tane savaş gemisiyle sağlıyorlar. Bu üslerde bu temel denklemin bir parçası. Bunun küresel boyutu vardır, bölgesel boyutu vardır, ülkesel boyutu vardır. Özellikle bölgesel ve ülkesel kısmı Türkiye’yi çok ilgilendiriyor. Türkiye’yi kuşatma fotoğrafı var, baskı fotoğrafı var ve savaş çıkarma fotoğrafı var. Sonuç siz var olan dengeyi bozarsanız her zaman bu savaş riski üretir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir